"İşgalcinin temsiliyet otoritesi üzerine"
İsrail’in bu çok izlenen dizisi izleyicilerin yasa dışı işgal hakkındaki görüşlerini değiştirmeye çalışıyor ama niyetlendiğinden fazlasını söylemeye çalışıyor.
İsrail televizyonunun ödüllü popüler dizisi Fauda (Arapça; kaos)’nın üçüncü sezonu sadece Netflix’te yayımlandı. Dizi, bir İsrail Mista’arvim (İsrail terörle mücadele biriminin adıdır. Kelime, İbranice Araplaşmış/Araplarla yaşayan anlamına gelir. ç.n) biriminin, işgal edilmiş Batı Şeria’ya sızan ve kötü Filistinlileri öldürmek için günlerce zaman harcayan seçilmiş gizli birliğinin ‘heyecan verici’ tasvirinden dolayı tepki çekti. The New York Times onu; ‘cesur, gerçekçi gerilim filmi’ olarak nitelendirdi ve The Wire (Amerika yapımı meşhur dizi ç.n) ile karşılaştırdı.
Bu sefer ana karakterler Doron Kavilio (hafif-Rambo modunda olan Lior Raz) ve birimi, Doron’un yetenekli genç bir Filistinli boksör olan Bashar Hamdan’a antrenörlük yaparak gizlendiği Hebron’da Hamas ile bağlantılı bir aileyi izler.
Doron’un ajan olduğu ortaya çıkınca, silahlı çatışma başlar. Batı Şeria’daki bir Hamas lideri öldürülür. Şaşkına dönmüş Hamdan ailesi ihanetle suçlanır. Sonrasında askeri akademi hazırlık sınıfında okuyan iki genç İsrailli kaçırılır. Akabinde bir tünel yoluyla Gazze’ye transfer edilmeleri büyük bir İsrail kurtarma görevinin başlamasına yol açar.
Mevzuyu çaktınız: Birinci ve ikinci sezona bakınca Fauda’nın ateşli ve sinsi bir televizyon gösterisi olduğunu anlarsınız. Fakat hiç kimse İsraillilerin niçin bu kadar güvensiz hissettiğini veya Filistinlilerin niçin İsrail’e saldırma planlarının hayalini kurmaya devam ettiklerini açıklayamaz. Bu İsrail birimi, ulusu adına kuralları ihlal eder ve bu davranışlarından dolayı etkisiz soruşturma komisyonlarına koyulur. Filistinliler ise ölüme sadece bir sahne kadar uzaktadır.
Fauda, İsrail’in tüm sömürge faaliyetlerinin izini sürmemize yardım edecek popüler kültür malzemeleri sunmaktadır. Bu kırk beş dakikalık iki dilde yazılmış kanlı çizgi romanı okumaya dayanırsanız liberal siyonizmin altında yatan psikolojiyi biraz daha anlamanıza yardım edebilir.
Sizi zahmetten kurtaracak 5 temel çıkarım var.
1- İsrailliler ‘İyi’ Filistinleri sever
Fauda’ ya göre İsrail özel kuvvetleri soğuk kalpli suikastçılar olabilir. Fakat onlar, İsrail işgalinden fayda sağlayanlara her zaman yardım edecektir. (Filistinli arkadaşlarımız onları işbirlikçiler ya da Arapça ameel olarak adlandırır)
İlk sezonda Doron (başrol oyuncusu), Filistinli kuzeni ve işgal altında olan Batı Şeria’daki Hamas ajanı ile sonradan nişanlanacak olan Doktor Shrin El Abed ile ilişki yaşar.
Üçüncü sezonda Doron kendi oğlunu ihmal eder ve Bashar için bir baba figürü haline gelir. Sonradan, genç boksörün babası Cihad’ı İsrail hapishanesinden çıktıktan birkaç gün sonra öldürür.
Bashar şiddete yöneldiği zaman Doron “onu bu duruma biz düşürdük” diye düşünür ve onu “kurtarmayı” saplantı haline getirir.
Doğru, Doron kurtarıcı beyaz bir melekten çok ateşli silah sevdalısı bir sosyopattır ama bu kimin umurunda?
2- Filistinliler sadece intikam bilir.
Fauda’da Filistinlilerin aileye bağlılığı konusu güçlü bir şekilde işlenir. Filistinliler sürekli çocukları ve direniş arasında bir seçim yapmak zorundadır. Tahmin edin neyi seçiyorlar? Onlar her zaman ailelerini seçer ve direnişe ihanet eder.
Ve direnişe katılma arzuları her zaman tek bir şey tarafından yönlendirilir: Bir aile üyelerinin kaybından sonra duyulan intikam arzusu. Fauda bunu yaparken Filistinlilerin insan olduğunu göstermeye çalışır. Onlar sadece etrafta ‘Allahu ekber’ diye bağırarak kan dökmeye çalışan kapşonlu adamlar değildir, demeye çalışır.
Fakat bu metaforun yerine başkasını koyar. Her zaman planlarını yıkan Filistinlilerin aptallığı, açgözlülüğü ve hırsıdır ve her bir Filistinli ihanet etmekten sadece bir çift tokat uzaklığındadır.
Filistinliler için savaş bir kan davası gibi gösterilir. Şehitlik bu işin koltuk değneği. Görünen o ki Fauda, Filistin direnişinin, kahreden ihanet ruhu üzerine inşa edildiğini söyler.
Tersine, İsrail askerleri asosyal olabilir ve hatta İsrail yasalarını çiğneyebilirler ama onlar ülkelerinin davasına ihanet edecek hale getirilemezler. İsraillilerin endişe etmesine gerek yok: Eylemleri ne kadar yasadışı olursa olsun sistem her zaman eylemlerini telafi etmenin bir yolunu bulacaktır.
Bazı eylemler telafi edilemez ama. Üçüncü sezonda gizli birliğin gözde keskin nişancısı Avihay, kazara bir operasyon sırasında kendi asker arkadaşını öldürür. Bu hatanın telafisi yoktur.
3-Bir Filistinli bir diğerine oldukça fazla benzer
Üçüncü sezonda Hamas askeri kanadının lideri Ebu Muhammed, James Bond filmlerindekine benzer bir kötü adam olarak seçilir. O, yakışıklıdır ve güzel konuşur, bir kürk yakalı kot giyer. Kır saça sahiptir ve yumuşaktır-çok yumuşak.
Ebu Muhammed, rehinelerden biri olan Yarra Zarhi başka bir yere taşındığında “ona karşı nazik ol” diye mırıldanır. Ama O, istisnadır-misafirperver, ‘kompleks’ bir teröristtir. Büyük, güçlü ve maskeli, aynı zamanda makineli av tüfeklerini kullanan ve kamuflaj giymiş yüzlerce Hamas ajanına keskin bir şekilde tezat oluşturur fakat Gazze’de bir işbirlikçinin bodrumunda çalışan dört İsrailli ajan ile denk değildir.
Fauda, Filistinli karakterlere insanlığının çoğunu yapmıştır. Ama kapanış jeneriğinin sonunda, John Wayne’nin kovboy filmlerindeki Amerika yerlileri gibi, düzinelerce ölenlerin çoğu isimsiz ve yüzü olmayan Araplardır.
4-Gazze başka bir gezegendir.
Batı Şeria, İsrailli askerlerin insansız hava araçları uçurmayla, baskınlarla ve işgal ile eğlendiği bir oyun alanıysa; o zaman Gazze farklı bir dünyadır.
Üçüncü sezonda, terörizmle mücadele birliğinin lideri Eli, gizli bir görev sırasında, Gazze şehrinin ortasında panik atak geçirir. O, bu dünya cehenneminde (Gazze) ölmeyi reddetmeden kaynaklı tüm İsraillilerin geçmiş görevlerinde yaşadığı gibi travma geçirmiştir.
Eli yere yığılınca, muhtemelen günümüz televizyonlarının en ironik sahnelerinin birinde, Filistinli bir kadın yaklaşır ve yardıma ihtiyacı olup olmadığını sorar.
Yazar, aktivist Orly Noy’a göre Fauda’da Gazze hayali bir yerdir, yani gerçek insanların yaşadığı ama aynı zamanda korkunç ve tehditkâr anlamında ‘tamamen gerçek olmayan’ bir yerdir.
Bu ötekilik hissi çekimin kendisine kadar varır. Çekimler, köylülerin “şaşırtıcı şekilde dostane olduğu ve iş birliği yaptığı” fakir bırakılmış İsrail’in kontrolündeki Arap köylerinde çekilmiştir.
Gazze’nin, yaşamın ucuz ve kaotik olduğu uzak bir yer olarak planlandığı düşünüldüğünde, Filistinliler bir amacı ve davası olmayan payandadan biraz daha fazlasıdır, bu sahneleri Mars’ta çekmiş olabilirler.
5- İsrail’in terörle mücadelesi mi? Bizim için yapıyorlar.
Üçüncü sezonda Yarra kaçırılır. O, taze humus ve ekmek ile beslenirken, onu kaçıranlar tarafından abartılı saygı ve özen gösterilirken bile durmadan ağlar.
Yarra, masumiyetin kişileşmesidir ve onu güvende tutmak İsrail devlet görevlilerinin canavarlara dönüşmesini haklı gösterir.
Fakat özünde İsrail askerlerinin ve özel kuvvetlerinin de hislerinin olduğunu bilirsiniz.
İsrail terörle mücadele birimlerinin yargısız infazlarıyla yasaları çiğnediğini tekrar tekrar hatırlarız ama, bu yargısız infazlar bizi korumak içindir (‘biz’ açıkça ‘kötü’ Filistinlilerin herhangi birini içermez- aslında çoğu Filistinliyi içermez). Aslında bu, İsrailli yetkililerin son 70 yılda yaptıklarının aynısıdır.
Ve işte budur: Fauda 2020’den çok 1948’in ruhunu taşıyan bir gösteridir.