Akademik yazı yazanlar başlangıçta genellikle ‘doğru’ yazmalarına yardımcı olacak akademik ifade setleri ve kelime listeleri ararlar.
Bunların en çok bilineni Manchester Academic Phrase Bank (Manchester Akademik İfadeler Bankası)’tir- şimdi basılı olarak ta mevcuttur. Ayrıca yaygın akademik kelimelerin genel listesi ve eşanlamlı ve zıt anlamlı akademik ifadelerin listesi yer alır (tekrardan kaçınmak için birbirinin yerine kullanılabilecek kelimeler). Ve cümle kalıplarının derlemeleri vardır. Örneğin aşağıdaki cümle seti bir dergi makalesinin yöntem bölümünü yazmak üzerinedir:
(yöntemim) … analiz eder… amacı ile…
(yöntemim) … nasıl olduğuna bakar ve ileri sürer…
(yöntemim) … bakar ve üzerindeki etkilerini…
(yöntemim) … tanımlar… ve onların katılımı da…
(yöntemim) … aracılığı ile sürece bakar…
(yöntemim) … eleştirir… ve nasıl olduğunu tanımlar…
(verilerim) … hipotezini test etmek için analiz edildi…
(verilerim) … arasında bir ilişki var olup olmadığını belirlemek için analiz edildi…
Bu tür listemsi kaynaklar kullanışlı olabilir. Örneğin yukarıda yer alan cümle kalıpları yazarı bazı olayları/vakaları açıklamak ve tartışmak için konumlandırır. Kalıplar, analiz tarzınızı ya da yönteminizi açıklamayı gerekli kılar, neden seçtiğinizi ve ne yapıldığını söylemeyi. Yöntem hakkında yazarken neyi dahil edeceğiniz ve neyi hariç tutacağınız ile ilgili henüz emin değilseniz bu kalıplardan birini kullanmanız faydalı olabilir.
Fakat bu kaynak listeleri sadece akademik görünen kelimeleri ve ifadeleri seçmekle ilgili değildir. Ne de bunu yapabilmelerine rağmen sizi takıldığınız bir noktadan çıkarmanın yolu değildir. Hayır. Bu listeler daha fazlasını yapar.
Akademik ifade setleri ve kelime listeleri iki tür iş yapar:
Metin çalışması: Listeler size bilimsel yazım kuralları sunar. Bazılarının akademinin ortak dili olarak gördüğünü tanıtır- alan içinde konuşmamız ile kafe gibi gündelik hayat yerlerinde konuşma şeklimiz farklıdır. Bilim insanı burada (üniversitede) araştırma yapar; kafede ise bir şey hakkında bilgi edinmek isterler. Bilim insanı çalışma yerinde tartışır; kafede sohbet eder. Çalışırken bilim insanı tercih eder ama kafede hoşuna gideni seçer. Mevzuyu anladınız. Akademi, kendine has yazma ve konuşma tarzına sahiptir.
Şimdi, bu akademik kelime ve ifade setlerinde yer alan şeyler buradaki akademik konuşmanın oldukça tutucu örneğidir. Kelimeler ve ifade setleri kaçınılmaz olarak disiplinleri birleştirici ve geneldir. Bunların kullanımı bir seçimdir; bilimsel araştırmalar hakkında konuşmanın tek yolu değildir. Böylece listeleri kullanırken sadece kendi metninizi ve katkınızı üretmekle kalmaz, aynı zamanda belirli bir tür akademik yazıyı yeniden üretirsiniz.
Başka bir uyarı: Doğru kelime seçmeye yoğun bir şekilde odaklanırsanız asıl söylemek istediklerinizden ziyade metninizin yüzeysel şekillerine yoğunlaşma riski ile karşılaşırsınız. Söylemek zorunda olduğumuz şeyler hakkında endişelenmek yerine ‘mükemmel’ görünüp görünmediğiniz ile ilgili endişe ederek yazıyorsunuz.
Kimlik çalışması: Kelime listeleri size belirli bir tür akademik kimlik sunar; sadece bu şekilde konuşan ve yazan bir akademisyen… resmi ve mesafeli olur. Bu, kendi konuları hakkında tarafsızca ve eşit bir şekilde konuşan ve yazan bir akademisyen olmaktır. Stephen Pinker, buna akademik yazımın en iyi değil en kötüsü diyecektir. Sonuçta ortalama bilimsel yazarlarınız tarafından üretilmiş yazıdır.
Herkesle aynı olmak dışında başka bir şey olmak istiyorsanız -yaratıcı, hayal gücü yüksek, şaşırtıcı, özgün ve alıntılanan bir bilim insanı gibi- muhtemelen kelime listelerini ve ifade setlerini kullanmaya devam etmede çok fayda görmeyeceksiniz. Bu kelimelerin kullanımı makale ve eleştiri yazıları yazmaya başladığınız zaman ilerleme sağlamak için başlangıçta yardımcı olarak iş yapabilir. Akademik konuşmaya nasıl katılacağınızı öğrendiğiniz zaman kullanırsınız. Daha sonra kendi akademik yazma pratiğine sahip olursanız sadece ara sıra, hiç değilse, kullandığınız bir şey haline gelecektir.
Hepimiz kelimelerin herhangi bir yazım şeklinin temel yapı taşları olduğunu biliyoruz. Ve genel kuralları ve eğilimleri öğrenir öğrenmez bunları nasıl kullanacağımız hakkında seçimlerimizi yapmaya başlarız. Francine Prose gibi (yazma ve okuma hakkında yazan biri için en iyi isim değil mi?) ‘Bir Yazar Gibi Okumak’ kitabına onu koyar:
“Her sayfa bir zamanlar boş bir sayfaydı. Tıpkı şu anda üzerinde görünen her kelimenin orada olmadığı gibi. Ama bu sayısız büyük ve küçük üzerine düşünme eyleminin nihai sonucunu yansıtıyor. İyi yazmanın tüm unsurları yazarın bir kelime yerine başka bir kelime seçmedeki becerisine bağlıdır. Ve ilgimizi çeken ve sürdüren her şeyin bu seçimlerle bir ilgisi vardır.” (s.15)
Evet, bu yazı sadece kelime listelerinin kullanışlı olması ile ilgili değil aynı zamanda sınırlılıkları ile de ilgilidir. Kelime setlerinin ve ifadelerinin kullanımını yerinde tutmak teşvik edicidir. Bunun yerine kelime dağarcığınız ile ilgili yapabileceğiniz türlü seçimlere odaklanmalısınız.
Teamülleri, geleneği, biliyorsunuz. Elbette, akademik yazım kafede sohbet etmekle aynı şey değildir. O halde yazınıza kendi damganızı vurmaya odaklanın. Olmayı arzuladığınız bilim insanını ortaya çıkaracak metinleri üretin.



