Teknoloji Temelli Öğretim Bize Ne Öğretiyor?

Öğrenciler önceliklerini belirleme ve zorluklarla baş etme açısından desteklenmeli

Abdullah Çiftçi
Abdullah Çiftçi 14 Şubat 2022
Teknoloji Temelli Öğretim Bize Ne Öğretiyor?

Teknolojinin büyüleyici gelişmeleri eğitim dünyasını da etkisi altına almış bulunmakta ve bu uzaktan eğitim fikrinin merkeziyet kazanması ile dile kolay gelen fakat başarısı birçok unsurun aynı anda doğru işlemesine bağlı bir olgudur. Bunlardan ilki dizayn kısmıdır ve teknoloji temelli eğitimin yapısı gereği tasarıma yani forma çok bağlıdır. Dizayn temelli eğitimde merkezi rol bilgiye değil aktarma yöntemine verilir. Görselliğin merkezi bir role sahip olmasının sebebi de uzaktan eğitimin aktarım yöntemine bağlılığından gelir.

İkincisi içeriğin ve içeriği sunum şeklinin ilgi çekici olma zorunluluğudur çünkü öğrenci ve eğitim materyalini baş başa bırakan bu modelde öğrencinin ilgisini sürdürmek önemli bir problemdir. Öğrencinin ilgisini sürdürmek için davranışçı anlık memnuniyet (insant gratification) mekanizması işler kılınıyor. Mesela ilerledikçe puan toplama, bir oyunda ilerler gibi konunun daha zorlaşarak ilerlemesi ve rekabet etme gibi faktörlerin kullanımı ile motivasyonu artırıcı özelliklerin eğitim faaliyetine eklenmesi örnek gösterilebilir (gamification).

Üçüncü öğe olarak öğrenci faktörü de teknoloji temelli eğitimin başarısını belirleyici bir konumda. Öğrenci aslında uzaktan eğitimin yapılış amacını ve şeklini belirlediği gibi başarısını da belirleyendir. Uzaktan eğitim öğrenci dışındaki tüm makine-dışı unsurları (mesela öğretmeni ya da kurum olarak okulu) aradan çıkarıp öğrenci-araç düzeneği oluşturduğu için bunun başarılı olabilmesi, öğrencinin kendi zamanını verimli kullanmasına, öğrencinin ihtiyaçlarını ve önceliklerini belirleme kapasitesine ihtiyaç duyar. Makine ve dizayn edilmiş eğitim ile baş başa kalan öğrenci eğer kendisini kontrol etme ve yönetme becerisine sahip olmazsa başarılı olamaz. Buna öz düzenleme (self-regulation) deniliyor ve özellikle dikkat eksikliği olan öğrencilerin yürütücü işlev (executive function) becerileri ile ilgili.

Hemen herkesin, internetin dikkat sömürüsü iş modeli ile dikkat dağınıklığı yaşadığı bu dönemde kendini yönetme, ihtiyaçlar ve görevler arasından öncelikli olanı belirleyip dikkatini ona odaklama, onu bitirmeden bir sonraki işe geçmeme, devamlılık ve sürdürebilirlik halini koruma, baştan çıkarıcı faktörlere ve cazip tekliflere direnme kapasitesine sahip olma daha da zorlaşıyor. Bu problem internet neslinin farklı özelliklerini düşününce daha da derinleşiyor. Mesela, Danah Boyd lise çağındaki öğrencilerle yaptığı çalışmasını ‘It’s Complicated’ adlı kitapta şu sonuçlarla sunuyor: Öğrencilerin hepsi multi-tasking (aynı anda birkaç şeyle uğraşma) yapıyor. Yani mesela internetten bir şey araştırırken aynı zamanda eğlenceli bir video izliyor ya da bir ders videosunu izlerken aynı zamanda arkadaşı ile mesajlaşıyor.

Teknolojiyi yoğun kullanan her yaştan insanın belirli seviyelerde bu davranışları sergilediği gözlemleniyor. Danah Boyd’un kitabında vardığı sonuç öğrencilerin gerçeğinin bu olduğu ve onlara internet temelli eğitim dizayn ederken bunun gözetilmesi gerektiği idi. Yani bunun kusurdan çok öğrencilerin önceki nesilden farklı bir eğitim ve öğrenme algısı olduğunu öne sürüyordu. Bu sebeple yüz yüze derste anlatım veya grup çalışması esnasında telefonu ile oynayan öğrencilerin eğitim alanın olağan görüntüsü olmuş bulunmakta. Dışarıdan bir kişi mesela anne-baba ya da öğretmen eğitim faaliyeti süresince telefonu ile oynayan öğrencinin davranışını düzenleme ve önceliklerini belirleme becerilerine güvenmek zorunda.

Öğrencileri uzaktan eğitimden asgari fayda sağlar hale getirmek için self-regulation (kendini yönetme) fenomenini önemsemek lazım. Kendini yönetme becerisi eğitim kelimesi ile eş kabul edilecek kadar önemlidir. Fakat aynı zamanda tüm gücüyle internet dünyası, iş modeli olarak, çoğunluğu eğitim-dışı olan içerikler ile öğrencilerin dikkatini bir metaya (comodity) dönüştürmüştür. Dikkat çekici içeriklerin ortasına atılmış bir eğitimsel materyalin arada kaybolması kolaydır. Bir uygulamada eğitim ile ilgili bir iş yaparken, diğer uygulamadan gelen eğitim-dışı bildirime karşı koymak olan öz düzünleme eğitimin sürdürülebilirliği için önemlidir.

Kendini yönetme ve ihtiyaçlarını belirleme becerisi renkli içerik bombardımanında körelmektedir. Dizayn ediliş şekli ile dikkat sömürüsü olan internet dünyası bir eğitim alanı olamıyor. Eğer kişi dikkatini vereceği şeyi kendini belirleseydi böyle bir problemden bahsedilmezdi fakat bir teknoloji üretildiğinde davranışçı manipülasyon işler bir durumda. Bunu faillik (agency) sorunsalı açısından ele almak gerekir.

Böylece kendi davranışını yönetme ve düzenleme işi kişiden çok teknoloji araçları sahiplerinin eline kalıyor. Karl Marx işçi sınıfının özgürleşmesi ve sömürüden kurtulması için üretim araçlarının özgürleştirilmesi gerektiğini söyler. Öğrencinin ve teknolojiye bağımlı yeni toplumsal yapıda halkın özgürleşmesi için teknoloji araçlarının özgürleştirilmesi lazım. Eğitimi teknoloji-ekonomi bağımsız düşünmek mümkin değildir.

***

Uzaktan eğitim, geleneksel eğitimde yanında olan öğrenciyi uzaklaştırır sonra da tekrar ulaşmayı amaçlar ki eğitim teknolojilerinin en büyük sloganlarından biri erişimin ve bilginin demokratikleştirilmesidir. Fakat içerik bombardımanında öğrenciye ulaşma kısmı her geçen gün daha da emek isteyen bir hal alıyor. Bu fikir sonraları online eğitimden uzaklaşmayı getirip karma metotlu eğitim (blended learning) modelinin sunulmasına yol açmıştır. Fakat bu da beklenen başarıyı sağlayamamıştır çünkü öğrencinin vaktini verimli kullanma yani öz düzenleme tüm eğitim aktiviteleri için geçerlidir.

Bu sorunlara eşlik eden başka bir sorun daha var: Teknik yeterlilik problemi. İnternet sistemi, tüm nüfusun aynı anda erişim ihtiyacı hissetmesi karşısında çöküyor ve talebi karşılayamıyor; özellikle altyapısı zayıf ülkelerde. Bağlantı sorunu ile beraber bilgisayar olmayan ev sayısı da çok. Bilgisayarın olduğu evlerde birden fazla öğrenci olunca yine talep karşılanamıyor. Teknolojik imkanlara erişim adaletsizliğinin karşılığı olan kavram ‘digital divide’.

Önceliklerini belirleyebildiği varsayılan öğrenci başarısızlığın tek sorumlusu olarak kabul ediliyor. Halbuki eğitim bu beceriyi kazandırma faaliyeti ve sıkıldığı halde öğrenciyi ona fayda sağlayacağı şeyi öğrenmeye ikna etme disiplinidir. Fakat artık edutainment (eğlendirerek eğitme ya da eğitlence) kavramı ile sıkılmanın eğitim için bir kusur olmadığını tartışmaya başladık. Hayatın eğlenmeden ibaret olmadığı aktarılamıyor. Sosyal medya ile insan ilişkilerinden eğitime, iş ve emekten yemek gibi fiziksel ihtiyaçlara kadar her şey ‘ölümüne eğlence’ olarak algılanıyor.

Eğitimin hizmet ettiği bir amacı olmalı diyen Neil Postman, modern eğitimin bu amaçtan yoksun bırakıldığını söylüyor. Online eğitimde de içerik amacın kendisi olmuştur. Bilgi seline erişim imkânı vererek amacı öğrencinin belirlediğini öne sürmüş ve bunu eğitimin bireyselleştirmesi olarak sunmuştur. Bireyselleştirme yöntemsel farklılaştırmaktan ziyade göreceliştirme olarak yansımıştır.

Evinde interneti, internete bağlanacağı cihazı ve ders çalışacağı ortamı olmayan öğrencilerin olduğu bir dünyada kendini yönetme becerisi kazandırma ile beraber imkân adaletini de sağlamak gerekir. Postman’ın dediği gibi, eğitimin aynı zamanda hizmet etmesi gereken bir amacının da olması lazım. Bu amaçların en başında toplumsal adaleti sağlamak fakat postmodern zaman iyiliği ve amacı olan bir eğitimi tedavülden çoktan kaldırdı. Postman, eğitimin ve çocukluğun sonu ile ‘öldüren eğlence’ çağınının bir madalyonun iki yüzü olduğunu anlatmaya çalışarak Nietzsche'den şu alıntıyı aktarıyordu: "uğruna yaşayacağı bir 'niye'si olan her türlü 'nasıl'ın üstesinden gelebilir."