Bir Literatür Değerlendirmesi Yazmak Neden Çok Zor Bir Uğraştır? (1)

Literatür “değerlendirmesi” isimlendirildiği gibi sadece okumak, tasnif etmek ve ardından yazmak değildir. Bu, kendi başına tam olarak bir “değerlendirme” sayılmaz. Eleştirel değerlendirme, kategorize etme ve sentezdir. Ve katkıda bulunmak için yazmayı kullanmaktır. Akabinde metni inşa etmektir. Yaratım süreci olarak yazarlıktır. Bu bütünüyle düşünmek ve yazmakla ilgili. Düşünmek ve yazmak iki farklı şey değildir.

Pat Thomson
Pat Thomson 24 Şubat 2021
Bir Literatür Değerlendirmesi Yazmak Neden Çok Zor Bir Uğraştır? (1)

Evet, literatür değerlendirmesi çokça okuma yapmayı gerektirir. Ayrıca, bir literatür değerlendirmesi metinlerin nasıl bir araya getirileceğini, özetlemeyi ve sentezlemeyi öğrenmeyi içerir. Üstelik bunu yapmanın birçok yolu var.

Fakat bu yazı, bu önemli ve temel literatür taraması yapma süreçlerinin hiçbiriyle ilgili değil. Bu yazı, literatür süreçlerinin temelini güçlendiren ve literatür değerlendirmenizi başarılı veya başarısız kılan bilgi çalışması (bilgi üretim süreci) ile ilgilidir.

Literatür “değerlendirmesi” sadece okumak, tasnif etmek ve ardından yazmak değildir. Bu, kendi başına tam anlamıyla bir “değerlendirme” sayılmaz. Eleştirel değerlendirme, kategorize etme ve sentezdir; aynı zamanda yazıyla katkı sunmayı içerir. Akabinde metni inşa etmektir. Yaratım süreci olarak yazarlıktır. Bu bütünüyle düşünme ve yazma ile ilgilidir. Düşünmek ve yazmak iki farklı şey değildir.

Literatür çalışmasında yazmak ve düşünmek birbirinden ayrılamaz. Nasıl ki mermer desenli bir mozaik pastadaki renkleri ayırmak zor ise literatür üzerine düşünmekle yazmak arasındaki farkı ayırmak da aynı şekilde zordur. Düşünmek ve yazmak birbirine karışır.

Literatürle çalıştığınızda ve “değerlendirme”nizi yazdığınızda kavrama ve yazarlık gerektiren oldukça karmaşık bir iş yapıyorsunuz. Bu süreçte en az altı bilgi alanını genişletir ve geliştirirsiniz.

Bunlar:

  • Disiplininizden veya disiplinlerinizden önemli bilgiler. Bu bazen konu veya içerik bilgisi olarak adlandırılır ve araştırmanızın ana konusuna atıfta bulunur; tarih, fizik, psikoloji, coğrafya vb. Okuma yaptığınız zaman, konunuz ile ilgili önceden bildiğiniz şeyler üzerine inşa edersiniz, konunuz üzerine eleştirel bir şekilde düşünürsünüz (refleksif), ona eklemeler yaparsınız ve belki de konu ile ilgili düşünme şeklinizi yeni bir çerçeveye oturtursunuz. Disiplininiz hakkında bilgi sahibi olmak, kavramları kısaltmalar veya semboller kullanarak kısa biçimde kullanılan çok özel bir terminoloji olan disiplin dilini öğrenmek anlamına da gelir. Disiplininizi bilmeniz belirli yazma yollarını öğrenmenizi de gerektirebilir. (bkz.3. bilgi alanı)
  • Okuyucularınız-danışman ve jüri- ve mensubu oldukları akademik topluluk hakkında bilgiler. Disiplinlerin kendilerine ve başkalarına ne yaptıkları, ne olageldikleri ve ne olduklarını açıklamanın belirli yolları vardır. Genel olarak önemli kabul edilen ana metinler, yazarlar ve uğraklar vardır. Okuyucularınız bu metinlere, kişilere ve durumlara aşinadır ve sizin de aşina olmanızı beklerler.
  • Yazmakta olduğunuz metnin türü hakkında bilgiler-genellikle tür denir. Üzerinde çalışma yaptığınız türe- bir makale, rapor veya tez- uyum sağlaması için yazdığınız türün ilgili olduğu literatüre dair yazım geleneğini takip etmeniz beklenir. Gelenekler kısmen disiplininiz tarafından şekillendirilebilir (bkz.1. bilgi alanı). Fakat esasında literatürlerin “değerlendirmesi”, çalışmanızı alan içinde konumlandırdığınız yerdir. Uzun bir kitap değerlendirmesi veya bildiğiniz her şeyi gösterdiğiniz bir makale yazmıyorsunuz. Literatür değerlendirmesi genellikle bir tartışmadır.
  • Kullanmanız gereken retorik türü hakkında bilgiler. Retorik bilgi, gramer hakkında bilgi sahibi olmakla aynı şey değildir. Çalışmanızın dilbilgisi kurallarına uygun biçimde yanlışsız ve alıntılarınızın doğru olarak verilmiş olması gerekir. Ancak retorik konusunda bilgi sahibi olmak başkalarının çalışmalarını açıklayarak çalışmanıza bir argüman inşa etmek için dilin nasıl kullanıldığını kavramak anlamına gelir. Burada bazı tuzaklar bulunur ve en yaygın olanı upuzun bir liste yazmaktır (market alışverişi gibi bir liste). Okumalarınızın uzun bir listesini yapmak sorunlu bir tutum olur. çünkü bunu yapmanız okuyucuya bir meta-yorumlama yani alanın ve diğerlerinin çalışmalarının yeniden yorumlanması aracılığıyla rehberlik etmediğiniz anlamına gelir. Alışveriş listesi gibi listelere sahip olmadan nasıl yazılacağını bilmelisiniz.
  • Yazma süreçleri hakkında bilgiler. Yazma süreci bilgisi, metinlerinizle ilgili sorunları teşhis etmek, gözden geçirmek ve düzenlemek için kendi stratejilerinizi geliştirdikçe zaman içerisinde güçlenir. Çalışmanızın kalitesini değerlendirmek için kullanabileceğiniz bir dizi kritere ek olarak işinize yarayan bir dizi strateji geliştirirsiniz. Bir tez veya makale yazmanın şimdiye kadar çok iyi işleyen bazı yazma stratejilerini göz ardı etmeye başladığınızı fark edersiniz. Bu farkındalık da sürecin bir parçasıdır.
  • Bilimsel kimliğiniz ve bir akademisyen olarak duruşunuz hakkında bilgiler. Literatür hakkında ve literatürle beraber yazmak, bir bilim insanı olarak kimlik inşa etmenin tamamlayıcı bir parçasıdır; kimden alıntı yaptığınızla ve onlar ile ilgili ne yazdığınızla kendinizi şu veya bu türden (belirli bir akademik yaklaşım veya gelenek) bir araştırmacı yaparsınız. Aynı zamanda akademinin işleyiş biçimlerine ilişkin anlayışınızı oluşturursunuz ve başkalarının çalışmaları ile ilgili olarak yazarak etik bir duruş sergilersiniz. Bu süreç, kendinize ait bir akademik "ses" geliştirmenize de katkı sunar.

Dolayısıyla bir literatürler “değerlendirmesi” yazmanın bu kadar incelik istemesi şaşırtıcı değil. Bir sürü şey oluyor. Öğreniyorsunuz, mevcut bildiklerinizi kullanıyor ve aynı zamanda yazarlık yapıyorsunuz. Bu aceleye getirilemeyecek kadar karmaşık bir uğraştır.

Neyi ihtiva ettiğini, neleri bilmeniz gerektiğini öğrenmek için çalışma yürüttüğünüz bu altı bilgi alanını anlamanız faydalı olabilir.

İkinci bölümde literatür değerlendirmelerinin neden zor olduğu üzerine konumlandırma (çalışmanın durduğu yer-çn) çalışmasına göz atıyorum.

Metnin kaynağı için tıklayın.

Yayımlanan bu yazı Türkçe’ye Yusuf Fırat tarafından sosyokritik.com için çevrilmiştir. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz.