Bazı jüriler doktora öğrencilerinden literatür değerlendirmelerini metinde kendilerini nasıl “konumlandırdıklarını” göstermeleri için değiştirmelerini ister.
Haydi, bunun siz olduğunu varsayalım. Bu rahatsız edici jüri tam olarak ne demek istiyor?
Bir düzeyde bu basit bir görevdir. Sizden şunları söylemeniz isteniyor:
- Çalışmanın tasarımına öncülük etmesi için literatürden hangi temel kavramları ve açıklama biçimlerini aldınız? Hiç kimse bir projeyi (tezi) tümüyle sil baştan yapmadığından, yani hepimiz başka insanların çalışmalarını yapı taşları olarak kullandığımızdan dolayı alıntı yaptığımız şeyleri tam olarak belirtmemiz gerekiyor. Ayrıca kavramları, yaklaşımları ve/veya yorumları nasıl kullandığınızı da göstermeniz isteniyor. (Bu, örneğin yöntemler açıklanırken literatürlere geri dönüp bakmanız, literatür ile bağ kurmanız anlamına gelebilir. Örneğin, anketler neredeyse her zaman daha evvel ileri sürülmüş ve açıklanmış literatürleri kullanır.)
- Verilerinizi analiz etmek için kullanacağınız literatürlerden hangi temel kavramları ve açıklama biçimlerini aldınız? Tümdengelime dayanan bir analiz- genel bir teoriden özele doğru çalışmak- abdüktif analiz (kesinliği olmayan, başka alternatifleri de göz ardı etmeyen ve gözlemden genelleme yapan ama bu genellemeleri pozitivist temelle doğrulama çabasına girmeyen analiz yöntemi-çn)- bir açıklama oluşturmak için genel ve özelin bir araya getirilmesi- literatürlerin kapsamlı bir şekilde kullanımını gerektirir. Analizde kullanılan kavramlar ve/veya yaklaşımlar ilk olarak literatür değerlendirmesinde yer almalıdır. Ardından analitik yaklaşım ana hatlarıyla açıklandığı zaman yöntemler bölümünde ele alınabilir ve analizi anlatan bölümlerde tekrar atıfta bulunabilir. Tümevarıma dayanan analiz- verilerden hareketle çalışmak- literatürleri de kullanır ve ilk önce literatür bölümünde ve ardından analiz raporunda ve tartışma sırasında tekrar tezahür eder. Ön analizi bitirdikten sonra “bir şeyler” okusanız bile genellikle onları daha önce sunarsınız. Bunun istisnası kronolojik bir tez yazmanız olur ve bunun örneklerinden biri eylem araştırmasıdır (eylem araştırması, eleştirel yansıtma ve sorgulama yoluyla yaşamın kalitesini artırmak için önceden planlanmış, düzenlenmiş ve işbirliğine dayalı sistematik araştırmadır-çn).
- Çalışma konunuza [literatürdeki] genel yaklaşım nedir ve çalışmanızın bu alan içindeki yeri/konumu nedir? Belki de çalışmanız oturmuş bir alanda derli toplu bir şekilde bulunmaktadır. Sadece bunu izah etmeniz gerekir. Kendinizi aynı konuyu ele alan fakat farklı bir yaklaşım benimseyen bir çalışmanın karşısında konumlandırmak isteyebilirsiniz. Bu seçeneklerin her ikisinde de-sizin çalışmanız gibi olanlar ve olmayanlar- çalışmanızı alanda konumlandırır (nerede durduğunuzu göstermek için dayanak olur-çn) ve katkınızın nerede yapılacağını gösterir. Araştırmanız, sizinki gibi bir çalışmaya bir şeyler katacak ve sizin çalışmanıza benzemeyen bir çalışmaya bir şeyler söyleyecektir. Fakat bazı araştırmalar birden fazla araştırma parçasını bir araya getirir ve bundan dolayı hangi parçasını kullandığınızı ve birbirine nasıl uyum sağladığını açıklamanız gerekir. Ardından tezinizin, katkı vermeye çalıştığınız araştırmanın yanı sıra kendi alanınız içinde de yerini bulmalısınız.
Bu “konumlandırma” uğraşı kolay değildir. Literatür değerlendirmesinin bir özet veya sentez olduğunu varsayacak olursanız, daha sonra bu konumlandırma (yerini belirleme) çalışmasını yaparken güçlük yaşarsınız. Sorun, literatür değerlendirmesinin sadece konu ile ilgili halihazırda bilinenleri söylemekle ilgili olduğunu düşünmenizden kaynaklanıyor. Ama öyle değil!
Tüm konumlandırma uygulamasını bir argüman (tartışma) olarak düşünürseniz yazmanın muhakeme ile ilgili olduğunu kavrarsınız. Bu bir problem durumu oluşturmak ile ilgili. Açıklamıyor ve tanımlamıyor. Çalışmanızın neden bu şekilde tasarlandığını ve belirli bir şekilde yürütüldüğünü tartışmak için literatürleri kullanırsınız. Literatürleri, araştırmanızın gerekçesini oluşturmanıza yardımcı olsun diye kullanırsınız.
Bundan dolayı [çalışmanızın] konumunu tespit ettiğinizde, literatürlerle nasıl bağlantı kurduğunu irdeleyerek değerlendirme raporları arasında dolaşırsınız veya her bir parçanın sonunda literatürlerin araştırmanızı nasıl etkilediğini ve yönlendirdiğini özetlemelisiniz.
Bazı bilim insanları bu tür entelektüel çalışmayı bilginin dönüşümü olarak adlandırır. Genel olarak başka insanların bilgilerini yeniden ifade etmekten kendi “şey” tasvirinizi sunmaya geçersiniz. Joseph Harris, bilgiyi dönüştürmeyi dört bütünleşmiş hareket olarak tanımlıyor:
(1) Literatürlerdeki önemli içerik, fikir ve argümanlar ile uzlaşma
(2) Yönlendirme- argümanınızı desteklemek için literatürleri kullanma
(3) Mukabelede bulunma- aleyhinizde gösterilebilecek herhangi bir özel argümana karşı görüş geliştirme
(4) Bir yaklaşım benimseme- başka bir bilim insanı (veya grup) ile aynı yaklaşımı yeni bir yere (çerçeveye) oturmak için sıçrama tahtası olarak kullanma
Literatürlere bakış açınızı yazdığınız ve bunu kendi konunuzu inşa etmek için kullandığınız zaman, bilgiyi dönüştürdüğünüz söylenebilir. O halde özetle; literatürler çalışması, araştırmanızı konumlandırma sürecidir yani, onu alanda konumlandırmak ve neyi inşa ettiğinizi ve konuştuğunuzu göstermektir. Bu, bilgiyi kendi çalışmanızı konumlandırmak ve açıklamak için dönüştürdüğünüz ve dönüştürüyor olduğunuz anlamına gelir.
Ama konumlandırma çalışması için bundan daha fazlası söz konusu.
Çalışmanızı konumlandırmak aynı zamanda kendinizi ve çalışmanızı başkalarıyla ve onların çalışmalarıyla eşit seviyede tahayyül etmenizi gerektirir. Kendi çalışmanızı inşa etmek için daha deneyimli ve uzman olan başka kişilerin çalışmalarını kullanma konusunda cüretkâr olmalısınız. Literatürlere hayranlık duyamazsınız. Aynı şekilde, başka kişilerin çalışmalarını paramparça etmenize de gerek yok. Onu sadece eleştirel olarak ve değerini bilerek kullanmalısınız. Zaten literatürlerin var olmasının sebebi budur; yani, bilgi vermek ve daha fazla bilgi inşasını desteklemektir.
Bazen bunu söylemek, yapmaktan çok daha kolay. Kendi çalışmanızı diğer bilim insanlarının çalışmalarıyla ilişkili olarak konumlandırdığınız zaman bir bilimsel kimlik çalışması sürdürüyorsunuz demektir. Konumlandırmaya yönelik literatür çalışmaları, bilimsel bir konuşmada kendi başına belli bir konumda olabilen, tam yetkili bir bilim insanının retorik pozisyonunu benimsemenizi gerektirir. Dönüştürücü ve kendini konumlandıran literatür çalışmalarında, başka kişilerin çalışmalarını seçiyor ve yorumladığınız şeyi ileri sürüyor ve açıklıyorsunuz. Ayrıca onların fikirlerini kendi amaçlarınız için belirli şekillerde kullanma iddiasında bulunuyorsunuz. Hepsi sizinle ilgili, onlarla değil. Barbara ve ben bunu metin çalışması/kimlik çalışması olarak adlandırıyoruz.
Çok yönlü (sofistike) argümanı ve otorite sahibi yazarın düşüncelerinin karmaşık birleşimini gerçekleştirmek çok zordur. Eş zamanlı olarak hem bilgiyi dönüştürüyorsunuz-literatürleri kendi çalışmanız için argüman oluşturduğunuz bir kaynak olarak kullanıyor-hem de kendinizi literatürlere faydalı ve değerli bir katkı yapabilecek iyi gerçek/hakiki bir araştırmacı olarak sunuyorsunuz.
Metnin kaynağı için tıklayın.
Yayımlanan bu yazı Türkçe’ye Yusuf Fırat tarafından sosyokritik.com için çevrilmiştir. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz.



