‘Eleştirel’ Olmak- Doktoraya Başlamak

Akademik bir makaleyi eleştirel olarak okumak yazılanları sadece tekrar etmememiz ve özetlemememiz anlamına gelir (biz yani akademi camiası olarak biz). Kelimeleri üst anlamları üzerinden ele almayız. Hayır, biz değerlendiririz, analiz ederiz, izah ederiz, yorumlarız, açıklarız ve açığa kavuştururuz.

Pat Thomson
Pat Thomson 10 Eylül 2021
‘Eleştirel’ Olmak- Doktoraya Başlamak

Doktoranın başında danışmanınız şüphesiz sizden bazı literatürü eleştirel olarak değerlendirmenizi isteyecektir. Bu eleştirel okuma başlangıçta gönderdiğiniz araştırma önerisini daha detaylı hazırlayabilmeniz içindir. Doktora başlangıcında dersler alıyorsanız muhtemelen bir veya iki makaleyi eleştirel olarak değerlendirmeniz istenecektir.

Peki eleştirel olmak aslında ne anlama geliyor? Eleştirelliğin akademiye özel bir anlamı var mı?

Kısacası: Evet

Akademik olarak eleştirel olmak bir şeyi paramparça etmek anlamına gelmez. Eleştirellik genellikle bu şekilde anlaşılır. Fred’in eleştirel bir kişi olduğunu söylersem Fred’in neredeyse her zaman söyleyecek bazı olumsuz görüşlere sahip olduğunu anlayacaksınız. Fred can sıkıcıdır. Fred bilinen bir baş belasıdır. Fred’ten belki de kaçınılmalıdır.

Sözlük eleştirelliği iki şekilde tanımlar:

1- Yorumlara veya kararlara katılmadığını ifade etmek

Ve

2- Bir edebiyat, müzik veya sanat eserinin iyi yönlerini veya hatalarını analiz etmektir. Mesela bizim durumuzdaki gibi bilimi analiz etmektir.

Eleştirelliğin ikinci tanımı için eş anlamlı kelimeler; değerlendirmek, analiz etmek, izah etmek, yorumlamak, açıklamak, açığa kavuşturmak. Bunlar tam olarak akademide eleştirel olmanın ne anlama geldiğini anlamamıza yardımcı olan kelimelerdir.

Bir örnek verelim: Akademik bir makaleyi eleştirel olarak okumak yazılanları sadece tekrar etmememiz ve özetlemememiz anlamına gelir (biz yani akademi camiası olarak biz). Kelimeleri üst anlamları üzerinden ele almayız. Hayır, biz değerlendiririz, analiz ederiz, izah ederiz, yorumlarız, açıklarız ve açığa kavuştururuz.

Bir makaleyi okumaya başladığımız zaman ilk olarak yazarın ne söylemeye çalıştığını bildiğimizden emin oluruz. Sonra daha yakından inceleriz; yaptıkları hakkında ne yazdıklarına bakarız. Ve ardından görüşümüzü açıklarız.

Peki bu yaptığınız ne anlama geliyor? Bir makale okurken yazarın bize sunduğu büyük kapsayıcı nokta hakkında düşünerek başlayabilirsiniz. Yazarın iddiası nedir?

Akabinde bu iddianın/argümanın nasıl üretildiğini eleştirel olarak analiz etmeye başlayabilirsiniz.

Öncelikle ilk tepkinizi düşünün. Makaleden herhangi bir şey öğrendiniz mi? John Wagner’den hareketle söyleyelim; makale cehaletinizi azalttı mı? Eğer bilgi eksikliğinizi azalttıysa bu mükemmel ve daha ince işçilik içerecek analizinize başlarken bunu unutmamalısınız. Ayrıntılara girdiğiniz zaman büyük resmi gözden kaçırmak kolaydır.

Şimdi sorabilirsiniz:

  • Yazarın konunun önemi için sunduğu gerekçe nedir? Bu ikna edici mi? Bu konu diğer konulara göre ne kadar önemlidir? İkna oldun mu? Bu proje sahadaki diğer çalışmaların yanında nasıl duruyor?
  • Yazının argümanının oturduğu temel nedir? Ne tür bir araştırmadır? Ne tür bir araştırma geleneğidir? Hangi yöntemler kullanılır? Bu yöntemler yazarın neyi yapmasına, görmesine ve söylemesine izin verir? Ve metod neyi yapmasını, görmesini ve söylemesini kısıtlar? Yöntemler ne kadar iyi kullanılmış?
  • Hangi literatürler ve teoriler kullanılır ve bunlardan yazarın anladığı ve söylediği ne anlama gelir? Bu konuya verimli şekilde katkı sunmak amacı ile hangi alternatif literatürler ve teoriler getirilebilirdi?
  • Ve bunların neticesi; eğer bunlar yapılsaydı makalenin sonucunda ne olabilirdi?

Bu tür bir analitik okuma sürecinden geçer geçmez makalenin neye katkıda bulunduğu ve aynı konu ile ilgilenen birinin çalışmayı genişletmek için bundan sonra neler yapabileceği hakkında bir şeyler söyleyebilecek pozisyonda olacaksınız. Ayrıca makaleyi okumanın başka kime fayda sağlayabileceğini, nedeni ve sonuç olarak ne olabileceğini düşünmeye de hazır olursunuz.

Gerçekten bu kadar, şimdi eleştirel oldunuz.

Makale hakkında söylenecek güzel şeylerden başka hiçbir düşünceniz olmayabilir. Ama diyelim ki aklınızda olumsuz bir şey var. Seçilen yöntemlerle ilgili bir sorun olduğunu düşünebilirsiniz. Yazarın farklı bir disiplinde okuma yapmasını isteyebilirsiniz. Bazı istatistiksel hatalar buldunuz. Şimdi sözlükteki birinci tanıma geri dönebilirsiniz; sürekli kusur bulan, kabul etmeyen, kırıcı, hata bulan, yargılayıcı ve anlayışsız olabilirsiniz. Ama olmanıza gerek yok. Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkasına karşı yapmamayı salık veren eski atasözü akademide de çok doğrudur. Eleştirelliğin sözlükteki ikinci tanımı mükemmeldir. Eleştirelliğin birinci tanımı ise cimridir ve genellikle iş birliğine kapalıdır.

Çalışma gerçekten özensiz, intihal yapmış veya yanlışsa bunu söylemelisiniz. Ama değilse o zaman bu sorunları ilerisi için imkân olarak düşünün. Yazar şimdi devamında … yapabilir veya başka bir araştırmacı şimdi … yaparak çalışma üzerine inşa edebilir.

Özetle, eleştirel olmak bir şeyi paramparça etmek anlamına gelmez; aslında burada kastedilen diğer akademisyenleri paramparça etmemektir. Meslektaşlarımız, akranlarımız/arkadaşlarımız. Eleştirel olmak, yapılan katkıyı bulmak ve yazar ya da yazarların nasıl başarılı olduğunu değerlendirmek anlamına gelir.

Yazının orjinali için tıklayın.

Yayımlanan bu yazı Türkçe’ye Yusuf Fırat tarafından sosyokritik.com için çevrilmiştir. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz.