Tekrara mı düşüyorsunuz? Çoğumuz düşüyor. Bu alışılmadık bir durum değil.
Gereksiz tekrarlar içeren yazma [tarzı] birçok şekilde gerçekleşir; farklı kelimelerin kullanımı ile aynı şeyleri ifade etmeye çalışan farklı cümleler, defalarca kullanılan bir kelime veya ifade kalıbı, tamamen aynı girişlere sahip paragraflar ve cümleler, farklı örnekler kullanılarak aynı şeylerin anlatılması.
Tekrarlama çok da önemli bir sorun değil. Belli bir amacı olan tekrar, üslupla ilgili bir tercih olabilir. Örneğin retorik teori, belirli kelimelerin tekrarlanmasını (anaphora) kullanır; çarpıcı vurgu ve etki yaratmak için bir cümlenin veya yan cümlenin başındaki bir ifadenin tekrarlanması durumu. Martin Luther King’in şiirsel (poetic) tekrarlama yaptığı ve sosyal açıdan adil bir Amerika Birleşik Devletleri geleceğinin tarifini yaptığı “Bir hayalim var” konuşmasını düşünün. Ayrıca episeuxis var; çoğu zaman aynı cümle içinde kelimenin seri tekrarı durumu; Tony Blair’in “Eğitim, eğitim, eğitim” konuşmasında olduğu gibi.
Tekrarlama, aynı zamanda profesyonel bir işin gerekli bir parçası olabilir. Örneğin, öğretmenler bilinçli bir şekilde kendilerini tekrar ederler. Aynı konuyu farklı şekillerde söylemek; öğrencilere bir konuya dair değişik yollar gösteren, bir kavram ve süreci anlamak için seçenekler sunan pedagojik bir stratejidir. Kapsamlı öğretim uygulamaları, çoklu örneklere ve açıklamalara dayanır. Yeniden ifade etme de şu an okumakta olduğunuz blogumda yaptığım gibi pedagojik bloglarda kullanılan bir yaklaşımdır; ilk açıklamanın bir konuyu anlaşılır hale getirmediği ihtimali üzerinden, sık sık aynı konuyu birkaç kez farklı şekillerde söylerim.
Öte yandan tekrarlama bir sorun olabilir. Okuyucular ve dinleyiciler, çabucak hep aynı şeylere dönüşen şeyleri dinlerken veya okurken sıkılırlar ve ilgilerini yitirirler. Üstelik laf kalabalığı arasındaki hususu bulmaları biraz zaman alırsa sinirlenebilirler. Bundan dolayı daima yazarlara istemeden yapılan tekrarları gözden geçirip bulmaları salık verilir. “Déjà vu” etkisini ortadan kaldırmak [yazının] az ve öz hale gelmesinin bir parçasıdır; [anlatılacak] hususu mümkün olduğu kadar yalın ve etkili bir şekilde ortaya koymaktır.
Bu nedenle gözden geçirmeye ihtiyaç vardır. Metninizde tekrara düştüğünüz bazı yerlerin farkında olabilirsiniz. Ben referansları yazdığım zaman sık sık her paragrafın başında bir yazarın ismini tekrarlarım. Dr X bunu söylüyor, Dr X benim için işe yaradı ve… Bunu yaptığımı bildiğimden dolayı, bu özel sorun için ilk taslağımı gözden geçirebilirim. İlk taslak sorunlarımdan bir diğeri de sık sık lüzumsuz cümle girişleri kullanmamdır. Bunu ifade etmekte fayda [olduğu] açık… ve gözden geçirme sürecinde bu yanlış girişleri aramayı biliyorum.
Cümle ve paragraf başlangıçlarını kontrol etmek bazı tekrarların yerini hızlı bir şekilde bulmanızı sağlayabilir. Ama, [tekrarları bulmak] her zaman o kadar kolay değildir. Tekrarları aramak ustalık ve dikkat isteyebilir. Sorunun bir kısmı, çoğu kez “destek” denilen kelimeleri- alışkanlık haline gelmiş tekil kelimeler, deyimler veya yan cümleler- kullanmamızdan kaynaklanmaktadır. Taslak oluştururken “destek kelimelerini” kullanırız çünkü bu kelimeler düşünceleri aktarmamıza katkıda bulunuyorlar. Çok bilindiklerinden dolayı, gözden geçirmeye çalıştığımız zaman çoğu kez onları ıskalıyoruz.
“Dolayısıyla, fakat, bu nedenle, böylece, bununla beraber, ancak, bir yandan, aynı zamanda” kelimeleri için sesli okuma yaparak kontrol etmeniz, yeniden yazmanız gereken yerleri düzeltmenizi sağlayabilir. Bundan başka, metninizi basıp gizli bir “destek” [cümlesi veya ifadesi] bulduğunuz zaman fosforlu bir kalemle işaretleyebilirsiniz. Alternatif olarak Word’deki arama özelliğini kullanabilirsiniz. Arama yapmak, tekrarlanan ortak araştırma terminolojisine ilaveten özel bir disipline ait terimleri kontrol ederken faydalıdır.
Akademik yazımda geçerli olan meta-açımlama yazarken benzerlik ciddi bir sorun olabilir; birkaç paragrafta “tartışmak” ya da “araştırmak” fiillerini epey sık kullanabiliriz. Bazı zamanlar yazı tipinizi değiştirirseniz veya taslağınızı her zamanki ekranınızda okumak yerine bir e-kitap okuyucusuna koyarsanız, sürekli kullandığınız ekranınızda saklanabilen tekrarların çoğunu seçebilirsiniz.
Bununla birlikte, burada yazının yazılma amacı olan kısa bir yol mevcut. Yazı için seçtiğimiz görselde de ileri sürüldüğü gibi, benzerlikleri ve tekrarları bulmanın en iyi ipuçlarından biri kelime bulutu oluşturmaktır. Bütün bir bölümü veya makaleyi, kelimeleri veya kelime gruplarını arayan ücretsiz platformlardan birine koymak ne güzel bir hediye. Neredeyse anında hangi terimlerin çok sık bir şekilde kullanıldığını görebilirsiniz. Beklenmedik veya istediğinizden daha fazla kullanılan bir kelime varsa, akabinde her birini gözden geçirmek için Word’deki arama özelliğini kullanabilirsiniz. Kelime bulutlarıyla, okumada ve fosforlu kalemle işaretlemede harcayacağınız saatlerden tasarruf edebilirsiniz. Bir kelime bulutu, gözden geçirme işlemini yapan yakın arkadaşlarınızdan biri olabilir.
Metnin kaynağı için tıklayın.
Yayımlanan bu yazı Türkçe’ye Yusuf Fırat tarafından sosyokritik.com için çevrilmiştir. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz.



